Güncel

Hak İnisiyatifi: Hak ve ilkeler vahim bir şekilde ihlal ediliyor

Hak İnisiyatifi Derneği, “2016 Sonrası Kamu Görevlileri Tarafından Yasadışı Alıkonulma İddialarına İlişkin İnceleme ve Araştırma Raporu” hazırladı.

Mazlumder’in kapattığı 16 şubesinin üyeleri tarafından 2017 yılında kuruluşu duyurulan Hak İnisiyatifi Derneği’nin hazırladığı “2016 Sonrası Kamu Görevlileri Tarafından Yasadışı Alıkonulma İddialarına İlişkin İnceleme ve Araştırma Raporu”na göre 2016’dan bu yana 28 kişi “kendilerini devlet görevlisi olarak tanıtan kişilerce” yasadışı bir şekilde alıkonuldu, 6 kişi ise hala kayıp. Raporda, yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddia edilen 28 kişiden 26’sının Gülen yapılanmasıyla ilişkilendirildiği ve 26 kişiden en az 16’sının ise Ankara’da alıkonulduğunun iddia edildiğine yer verildi.

Raporda, yakınlarının yasadışı bir şekilde alıkonulduğunu iddia eden kişilerle yapılan mülakatlar, konu hakkında Meclise verilmiş olan soru önergeleri, konuyla ilgili dava dosyalarına sunulan iddialar ve açık internet kaynaklarından yararlanılarak inceleme yapıldığı belirtildi.

Raporda, 2019 yılının Şubat ayı öncesi yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddia edilen kişilerden, Mustafa Özgür Gültekin, Zabit Kişi ve Ayten Öztürk’ün alıkonuldukları süre zarfında kendilerine işkence edildiğine ilişkin, çeşitli yargısal süreçlere yansıyan, kapsamlı ve detaylı anlatılarının olduğu ifade edildi. Raporda, “2019 yılının Şubat ayından önce yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen bu kişilerden birçoğunun güncel durumları hakkında kapsamlı ve doyurucu bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır” denildi.

2019 yılının Şubat ayı içerisinde Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek olmak üzere 6 kişinin yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddialarının olduğu belirtildi. Hak İnisiyatifi tarafından bu 6 kişiden Yasin Ugan, Özgür Kaya, Mustafa Yılmaz, Erkan Irmak ve Salim Zeybek’in yakınlarıyla mülakat gerçekleştirildi.

Torosların yerini Trnasporterlar aldı, alıkonulanların başına örtü geçiriliyor 

Raporda,  1990’larda Toros marka araçların kullanıldığı, 2016 yılı ve sonrasında gelişen yasadışı bir şekilde alıkonma vakalarına ilişkin iddialarda ise sıklıkla Volkswagen Transporter marka araçların kullanıldığı yönünde iddiaların olduğuna yer verildi.

Raporda, görüşme yapılan kayıp yakınlarının tamamının, yakınlarının işkence altında tutulduğunu ve yakınlarına işkence altında birtakım evrakların imzalatılması yoluyla ilişkilerinin olmadığı bazı suçlardan cezalandırılmalarının söz konusu olması ihtimalinden derin endişe duydukları yönündeki ifadelerine yer verildi. Raporda, bu vakalara ilişkin iddiaların önemli bir kısmında alıkonulan kişilerin başlarına bir örtü geçirildiğine de yer verildi.

Hak ve ihlaller vahim bir şekilde ihlal ediliyor

Raporun sonuç bölümünde ise şunlar yer aldı: “Derneğimiz tarafından 2019 yılının Şubat ayından önce yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen 22 kişinin akıbetine ilişkin kapsamlı ve doyurucu bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu kişilerden bazılarının cezaevinde yer aldığına, bazılarının yaşamını yurt dışında sürdürdüğüne ve diğer bazılarının halen kayıp olduğuna ilişkin iddialar mevcuttur. Öte yandan yakınları tarafından 2019 yılının Şubat ayında yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen 6 kişinin ise halen kayıp olduğu anlaşılmaktadır.

Özellikle derneğimiz tarafından kendisiyle mülakat yapılan kişilerin bu iddialara ilişkin anlatılarının yeterince detaylı ve hem kendi içinde hem de diğer anlatılarla tutarlılık içinde olduğu değerlendirilmiştir. Bu iddiaların doğru olması halinde; başta bazı vakalarda yaşam hakkı olmak üzere, kişi özgürlüğü ve güvenliği, işkence ve kötü muamele yasağı, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi gibi hem uluslararası insan hakları metinlerinde hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında kendisine yer bulmuş olan pek çok hakkın ve ilkenin vahim bir şekilde ihlal edildiğinden bahsetmek gerekmektedir. Hak İnisiyatifi olarak, ne gibi bir suç işlediğinin iddia edildiğinden tamamen bağımsız bir şekilde herkesin temel insan haklarından tamamen yararlanmasının yadsınamaz bir gereklilik olduğunu kuvvetle vurguluyoruz.

Bu çerçevede, işlediği iddia edilen suçlardan bağımsız olarak herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliği ve adil yargılanma hakkının mevcut olduğunun altını çiziyoruz. Bu çerçevede, Hak İnisiyatifi olarak, kamu otoritesini söz konusu iddiaların araştırılması, kamuoyunun bu iddialar hakkında bilgilendirilmesi, iddialarının doğruluğunun anlaşılması halinde yaşanılan ihlallerin ivedilikle giderilmesi ve faillerin cezalandırılması için harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu