Güncel

Bu bahar başka bahar! (İzlenim)

Yeşilin en güzel tonlarını yaşadığımız şu dönemde, bin bir çiçeğin kırlarda kentlerde yeniden canlı renkleriyle açtığı şu günlerde mevsimin renkliliği siyasetin ağırlığını kaldıramıyor. Günlük hayatımıza bakalım, bu kadar güzelliğin yaşandığı zamanlarda, doğa, kadın, işçiler, göçmenler, gençler, LGBTİ’ler kısaca ezilen bütün kesimler bütün bu güzelliklerin karşısında siyasetin soğukluğuyla eziliyorlar.

Doğanın her gün kan ağlaması, kadınların şiddet görmesi, işçilerin göçük altında kalmaları, göçmenlerin topraklarını terk ederken yaşadıkları kravatlı amcaların umurunda olur mu? Asla olmaz. Çünkü kravatlı amcalarımız, toplumu daha fazla aç, susuz bırakarak, sömürmek için daha neler yapabileceğini düşünürken nasıl umurlarında olabilir ki! Onlar kırmızı halıların üstünde o sıkıcı devlet ritüelleri için maskeler takarak, toplum adına, toplumun emeğini satarak, anlaşmalara imza atarlar. Onlar binyılların firavun geleneğini sürdürerek, saraylarda dalkavuk ve hokkabazlarıyla keyif çatarlar. Önce öldürürler, sonra başsağlığına giderler. Milliyetçilik naralarının altında çok kutsadıkları vatan toprağının her karışına bir değer biçerek, peşkeş çekerler. Önce camiye gidip, namaz niyaz ederler, daha eşiği bile aşmadan şeytana tapmaya devam ederler. Yezid’in yolunda ilerlemeye devam ederek Azrail gibi can almaya da…

Biz’ler varken sana rahat yok

Son haftalarda Başbakan pardon Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecini gerginlik, çatışma sürecine evrilterek, tek derdi olan sarayında başkanlık koltuğuna oturmak istiyor ve zaten şu anda olduğu gibi ülkeye sahip olmak istiyor. Ama unuttuğu bir şey Erdoğan’ın; o sarayda ona rahat yok! Halka acı ve gözyaşı namına o kadar çok şey yaptı ve ezilen, mazlum halkların boynunu o kadar büktü ki, elbet mazlumun ahı çıkacak!

Gün gelir devran döner, elbet rüzgâr bir gün bizden yana da eser unutma Erdoğan! Boynunun devrilmesine, baraj sularında boğulmana az kaldı. Tek adam serüveninin sonu hüsran olacak, artık bu gerçekliğinin farkında olup rüyalarından uyanmalısın sevgili Cumhurbaşkanım!

Durup bakıyoruz. Komşularımızla durumumuza, İran’da, Yemen’de, Irak’ta güçlenmeye devam ediyor. Güney’de ise durumlar oldukça gergin. KDP’yle ilişkiler en alt düzeyde. Güney hükümeti de artık varlığı meşrulaşan gerillayı hazmedemiyor. Bizleri özellikle Şengal’den geri çıkarmak istiyor. Oradaki varlığımız çok önemlidir. Bu mevzileri daha fazla güçlendirmeli, varlığımıza daha fazla anlam biçmeli, gücümüzü yaygınlaştırmalıyız.

İçinde bulunduğumuz ay şehitler ve direniş ayı. Denizlerin, Hakilerin, İbrahim Kaypakkaya’nın destansı direnişi seçim çalışmalarına da yansıdı ki bu yansımayı 7 Haziran’da yıkılacak barajlarla görmek mümkün olacaktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu