GüncelVideo Haber

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın pansumanını yapan sağlıkçı tanıklığını anlattı (Video – Haber)

İbrahim Kaypakkaya’yı son görenlerden biri olan sağlık çalışanı Zülfikar Yıldız, tanıklığını Evrensel’e anlattı.

Komünist Önderİbrahim Kaypakkaya’yı son görenlerden biri olan sağlık çalışanı Zülfikar Yıldız (89), tanıklığını Evrensel’e anlattı. Kaypakkaya’nın hastaneye ayaklarında soğuk yanıklarıyla getirildiğini belirten Yıldız, tedavisinin yapıldığını, buradan götürülmeden önce onu ayakta tutup 1-2 adım yürüttüğünü dile getirdi.

Kaypakkaya’nın yakalandıktan sonra getirildiği askeri hastanede sağlık çalışanı olan 89 yaşındaki Zülfikar Yıldız, tanıklığını anlattı.

“Ayakları karda yanmıştı”

Kaypakkaya’nın Dersim’de yakalanmasının ardından getirildiği askeri hastanede sağlık çalışanı olduğunu belirten Yıldız, “Askeri hastanede bir odaya koydular. Her gün iki üç defa gidip pansuman yapıyordum. Ayaklarının hepsi karda yanmıştı. Hatta askeri taburdan ‘Ayakları kesilsin’ dediler ama bizim doktor ‘Yok tedaviyle iyi edeceğiz’ dedi. Ancak ayak parmaklarını biz kesmedik” dedi.

“Elleri ve ayakları sürekli kelepçeliydi”

Kaypakkaya’nın yatakta ellerinin ve ayaklarının sürekli kelepçeli tutulduğunu söyleyen Yıldız, “Yalnız yemek yediği zaman kelepçelerini açıyorlardı. Bir asker dışarıda bekliyordu, bir tane de tam kapının önünde nöbette bekliyordu. Sonra ben baktım kendisiyle konuşamıyorum, Tabur komutanına telefon ettik, ‘Adama pansuman yapıyorum, senin askerin silahıyla başımda duruyor. Ben hayatımda silah görmedim, korkuyorum, askere söyleyin benden uzak dursun, bakamıyorum bu şekilde’ dedim. Tabur komutanı ona pansuman yapıldığında ‘Sen uzakta dur’ falan demiş, benden uzak duruyordu” dedi.

“Babasıyla görüştürülmedi”

Hastanedeyken Kaypakkaya’nın babasının geldiğini fakat görüştürülmediğini aktaran Yıldız, “Babası iki üç gün hastanenin kapısında bekledi, göstermediler. Babası hastaneden ağlaya ağlaya gitti. Kaypakkaya, ‘Babama söyleyin ağlamasın bir şey olmaz’ dedi. Yani İbrahim’i babasına göstermemeleri çok zoruma gitti” diye konuştu.

“Yaraları ağır olmasına rağmen gülümsüyordu”

Kaypakkaya’nın yaralarının ağır olmasına rağmen sürekli gülümsediğini ve kimseden sözünü esirgemediğini söyleyen Yıldız, “İbrahim gibi bir insan yoktu. Çok güzel bir insandı. Her zaman gülüyordu. Bir gün filmini çekmeye götürürken komutana, ‘Siz komünist falan diyorsunuz, baksanıza ne kadar güzel bir insan dedim’, komutan cevap vermedi” dedi.

Kaypakkaya ile sürekli sohbet ettiklerini belirten Yıldız, izinli olduğu günlerde dahi Kaypakkaya’nın pansumanını yapmak için işe gittiğini ifade ederek, “İbrahim’le her gün konuşuyorduk, sohbet ediyorduk. Hatta ben giydiğim önlüğün altında askerler görmeden ona süt götürürdüm. Pazar günü bizim izin günümüzdü, İbrahim için bugün de hastaneye gidip pansumanı yapıyordum. Bir gün gittim hastaneye baktım, ‘İbrahim yok’ dediler. Gece alıp götürmüşler. Sonra ‘İbrahim intihar etmiş’ dediler. Benim gördüğüm İbrahim intihar etmezdi. İbrahim hep gülüyordu, hiçbir şeyden aciz değildi, yaptıklarından pişman değildi. Ben onun intihar edeceğine inanmıyorum, her yerde de söylüyorum, hiç unutmuyorum. İbrahim’i severdim. Elleri ve ayakları kelepçeliydi, gece de açmıyorlardı. Hiçbir gün onu gülmeden görmedim, hep gülüyordu. Son günlerinde onu ayakta tuttum 1-2 adım yürüdü ‘Artık yürüyeceğim’ dedi. Ben de ona ‘Sen iyi olmuşsun yürüyorsun’ dedim. İbrahim sağ olsaydı eskisi gibi yürürdü” dedi.
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu