Dersim’de 4 Mayıs 1937 tarihinde başlatılan katliamın yıl dönümü dolayısıyla Kutudere mevkiinde bulunan Gola Hızır’da anma programı düzenlendi, suya karanfil bırakıldı. Alevi örgütlerinin düzenlediği anmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğolları da katıldı. Anma etkinliği, cerağ yakılması sonrası yapılan saygı duruşuyla başladı.
Anmada konuşan Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, “Roja Reş (Kara Gün)” olarak nitelendirdikleri katliam için “yüzleşme” çağrısı yaptı. Doğan, “Amacımız bu katliamı unutturmamak, gelecek nesillere aktarmak ve bir gün mutlaka yüzleşilmesi için tüm toplumsal kesimlerin ortak mücadele vermesi içindir” dedi.
Ardından söz alan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat, “Bizler Avrupa’da da Dêrsim Soykırı’nın tanınması adına birçok çalışma yürütüyoruz. Dêrsim’e geldiğimizde görüyoruz ki; devlet, soykırımla yüzleşmek ya da bunun hesabını vermek yerine inkarcı ve asimilasyoncu politikalarını devam ettiriyor. Dêrsimliler kendi dilini konuşamaz, kendi inancını yaşayamaz hale gelmesi için devlet birçok projeyi hayata geçiriyor. Doğamız tahrip ediliyor” diye kaydetti.
DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, “Bütün canlılar katliama uğradı. 37’de çıkarılan kanunla katliamın fermanı verildi. Onların yolu yolumuzdur. Katledilenleri hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Anamda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Katliamların yenileri yaşanmasın, acıların üzerine acılar eklenmesin diye unutturmak istemedik” diye kaydetti.
Geçmiş dönemlerde yaşanan katliamları sıralayan Hatimoğulları, “Türkiye’deki resmi ideoloji, bu ülkede yaşayan Aleviler başta olmak üzere farklı inançlara öteki muamelesi yapmaktan vazgeçene kadar, Aleviler başta olmak üzere bütün inançtan halkların eşit yurttaşlık hakkı temelindeki bütün hakları anayasal güvence altına alınıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Hatimoğulları, katliamları yüzleşilmesi, bunun için komisyon kurulması ve özür dilenmesini istedi. Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Bütün bunlar gerçekleşene dek mücadelemiz devam edecek. Bu coğrafya hepimizin burası hepimize yeter. Hakikatle yüzleşmek için buradan çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.”
Anma, Munzur Nehri’ne karanfil atılmasıyla son buldu. (MA)
